CHP Genel Başkanı Özgür Özel, dün partisinin TBMM Küme toplantısında yaptığı konuşmada “Sayın Erdoğan’a sesleniyoruz” diyerek özetle şunları söyledi:
SURİYE DAVETİ: Suriye’nin süratli biçimde hem askeri hem siyasi istikrara kavuşması ve orayı dünyadan bulunacak çok yüksek kaynaklarla süratle yaşanılabilir hale getirilmesi ve Türkiye’de tüm sığınmacıların ülkelerine dönecekleri gerçek bir planın takvimlendirilmesi gerekiyor. Sayın Erdoğan’ın “Gitmek isteyen sarfiyat, kalmak isteyen kalır, kalanlar başımızın üstünde” yaklaşımını büsbütün reddediyorum. O kalanlar senin başının üstünde değil, Türkiye’deki insanların aşının ve işinin üstünde oturuyorlar. Dünya para vermeye hazır, Avrupa iş birliğine hazır, Suriye’de mademki artık Esad gitmiştir, süreksiz sığınmacı statüsü ile ilgili gereklilik ortadan kalkmıştır, kalkmaktadır. Herkes memleketine dönecektir.
DEMOKRASİ VURGUSU: Esad, bir tek adamdı. Ben tek adamlara karşıyım. Esad gitti, yerine demokrasi gelirse bırak üzülmeyi onu bir bayram olarak kutlamaya da hazırım, razıyım. Biz toprak bütünlüğünü savunuyoruz. Afganistan’daki gibi bugün ekip elbise kravat, yavaş yavaş iki yıl sonra radyoda bayan sesi de yasak. Bu türlü bir sürecin olmaması için müteyakkız davranmak gerektiğini tabir ediyoruz. “Toprak bütünlüğü” dersen seninleyiz, “demokratik seçim dersen” seninleyiz.
ÇIK SOKAĞA: Sayın Erdoğan il kongrelerine gidip atadıklarına kendini alkışlattırmak kolay. Sen Gaziantep’te Bakırcılar Çarşısı’na gidip bir fıstık üreticisinin karşısına geçip “Halinden mutlu musun bu sene” diyebildin mi? Sokağa çıkamayacaksın, pazara varamayacaksın, çarşıda dolaşamayacaksın, vilayet kongresinde CHP’yi yuhalatacaksın. Seni vilayet kongresine değil, vilayetlerin pazarlarına gitmeye, ilçe liderleriyle değil, o ilçelerin halkıyla buluşmaya davet ediyorum. Sokağa çıkamayan adam, kongre adamı, salon siyasetçisi seni. Çık sokağa, hodri meydan görüşelim.