TİP’ten Hatay milletvekili seçilen Seyahat Parkı davası tutuklusu avukat Can Atalay, mazbatasını almasına, TBMM Lideri adayı olmasına rağmen hala tahliye edilmedi. TBMM Başkanvekili Gülizar Biçer Karaca, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde bugün Atalay’ı ziyaret etti.
Ziyaret sonrasında Can Atalay’ın babası Mustafa Atalay ve Karaca, ANKA Haber Ajansı’na açıklama yaptı.
Egemenliğin kayıtsız kuralsız millete ilişkin olduğu ve milletin de bu egemenlik hakkını parlamentoya gönderdiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı bir sistem olduğuna dikkat çeken Karaca, şunları söyledi:
PARLAMENTO ÇATISI ALTINDA OLMASI GEREKMEKTEDİR: Egemenlik hakkını kullanmak için oy verdiği ve milletvekili olarak yasama faaliyeti yürütmek üzere görevlendirdiği Sayın Can Atalay’ın mazbatasını almış olmasına ve Meclis’te kaydının yapılıp yemin için isminin de Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde anons edilmesine ve hatta geçtiğimiz günlerde Meclis Başkanlığı adaylığının da kabul edilerek oylamaya katıldığı bir süreci yaşadık. Sayın Can Atalay, Hatay halkının iradesiyle yaklaşık 76 bin 600 Hataylı yurttaşımızın oylarıyla milletvekili olarak seçilmiştir. Milletvekili olarak seçilen Can Atalay’ın bugün için olması gereken yer burası değil, parlamento çatısıdır, binasıdır. Meclis Başkanvekili olarak öncelikle yasama faaliyetlerini yürütmek üzere Anayasal hakkı kullandırılmayan, Anayasa’nın 67’nci unsuruna nazaran bilhassa milletvekili olma, seçilme ve milletvekili olarak yasama faaliyeti yürütme hakkı ihlal edilen Şerafettin Can Atalay’ın bugün burada bulunması değil, Meclis çatısında olması gerektiğine vurgu yapmak istedik. Milletvekili adaylığı başvurusu Yüksek Seçim Kurulu tarafından kabul edilen, milletvekili seçimlerine giren ve milletvekili seçimlerinden sonra milletvekili seçilerek mazbatasını alan Sayın Can Atalay, parlamentoda Anayasal hak olan ve kendisine bu oyu veren milletin iradesini, orada çabasını vermek üzere parlamento çatısı altında olması gerekmektedir.
VATANDAŞ, SEÇMEN CEZALANDIRILIYOR: Burada bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı’na da bir davet yaptı Sayın Can Atalay. Derhal misyonunun yerine getirilmesi ve parlamentonun ve milletin egemenlik hakkının temsil edildiği milletvekilinin yerinin Anayasa’ya nazaran, Anayasal kuralları uygulayarak parlamentoya dönmesinin sağlanması gerekiyor. Bunu kendisi talep etti içeride ziyaretim sırasında. Biz de şunu söylüyoruz. Burada artık bu saat prestijiyle mazbatasını alıp seçilmiş bir milletvekili sıfatını kazanan Sayın Can Atalay, burada Can Atalay olarak cezaevinde tutulmuyor. Kendisine oy veren Hatay’ın, Hatay halkının yaklaşık 76 bin 600 Hataylı yurttaşın burada iradesi şu an cezaevinde ve onların iradesi, vatandaş, seçmen cezalandırılıyor.
CEZAEVİNDEN ÇIKAR ÇIKMAZ HATAY’A GİDECEK: Bu nedenle biz buradan Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Sayın Can Atalay için derhal Meclis Başkanı’nın vazifesinin gereğini yerine getirerek bir an evvel tahliye edilmesini ve Anayasa 83’e nazaran milletvekili olarak parlamento çatısı altında yemin ederek misyona başlaması gerektiğini söz etmek ve milletin iradesinin temsil edildiği parlamentoda vazifeli olan bir başkanvekili olarak da ziyaret ederek bu manası ve bu talebimizi buradan iletmek için geldik. Mutlaka hukuken de Anayasal haklarını kullanarak da buradan çıkması, derhal tahliye edilmesi gerekiyor. Sayın Can Atalay şunu söyledi. Cezaevinden çıkar çıkmaz yapacağı birinci iş, cezaevinden çıkacak ve çantasını dahi açmadan direkt Hatay’a gidecek. Hataylı yurttaşlarımızla buluşacağını tabir etti. Buradan da Hataylı hemşerilerine selamlarımızı iletmemizi istedi.
MUSTAFA ATALAY: CAN’IN BİR AN ÖNCE HÜR BIRAKILMASINI İSTİYORUM
Mustafa Atalay da Seyahat Parkı davasının yargı sürecini anlattı. Davanın mahkeme heyetinden bahseden Atalay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Başkan haricinde bunlardan birisi bu AKP’li avukatların ve parti üyesi olan avukatların yargıç yapılmasıyla başlanmıştır. Bu kişi Samsun’a bağlı bir ilçede belediyede hukuk danışmanlığı yaparken tıpkı vakitte da AKP’de de çalışmıştır. 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra kendi akrabaları bir ihbar sistemiyle bulunmuştur ve de bu yargıç, toplumsal medyada Recep Tayyip Erdoğan’a güzellemeler yazmış bir kişidir. Davada ikiye karşı bir ceza alınmıştı. (Osman) Kavala’ya müebbet mahpus öteki 7 arkadaşımıza da 17 yıl alınmıştır. Bu yargıçlardan birisi çok kesin, şöyle söylemiştir. ‘Bu davada kanıt yok. Kanıt sayılsa bile ispat yok’ diye, ancak buna karşın ceza verilmiştir. Yargıtay’ın ve kamuoyunun bilgi sahibi olması için bu açıklamayı yaptım. Can özelinde de millet iradesine hem Meclis Başkanı’nın hem de Yargıtay’daki yargıçların hürmet göstermesini talep ediyorum. Can’ın bir an önce hür bırakılmasını istiyorum ve bu ceza verilen arkadaşlarımızın da cezalarının bozularak beraatlerinin olmasını gerektiğini söylüyorum.” (HABER MERKEZİ)